EVLİLİK ve İLK BÜTÜNLÜK

 
     Dünyaya geldiğimiz zaman neye benzediğimize bir göz atalım. Çünkü bu “ilk bütünlük” durumu sizi evliliğe götüren saklı beklentilere ilişkin önemli bir ipucuna sahiptir.
 
     DOĞUMDAN ÖNCEKİ hayatın sırlarını bize açıklama yeteneğiyle doğan mucize bebekler yoksa da bizler, ceninin fiziksel yaşamına dair bazı bilgilere sahibiz. Örneğin, ceninin biyolojik ihtiyaçlarının, annesiyle arasında gerçekleşen sıvı alış verişiyle otomatik olarak karşılandığını biliyoruz. Bir ceninin nefes almaya, yemek yemeye, kendisini tehlikelerden korumaya ihtiyaç duymadığını ve annesinin ritmik kalp atışının onu daima yatıştırdığını da biliyoruz. Yeni doğanların gözlemlenmesinden çıkardığımıza göre, ceninin sakin bir yaşam biçimi olduğunu söyleyebiliriz. O, sınırların farkında olmadığı gibi kendilik duygusu da yoktur ve annesinin içindeki bir kesenin içinde yaşadığını da bilmez. Çok yaygın bir inanışa göre ise bebek, ana rahmindeyken bütünlük duygusunu ve arzudan bağımsız Aden'i (cennet bahçesini) yaşar. 
     Bu cennet gibi yaşam, annenin güçlü kasılmaları yüzünden bebeğin rahimden dışarı atılmasıyla beklenmedik bir biçimde sonlansa da ilk birkaç ayda gerçekleşen ve “otistik dönem” denilen gelişimsel süreç boyunca bebek, kendi varlığıyla dış dünyayı ayıramamaya devam eder. 
     Yetişkinler olarak bu ilk bütünlük haline, rüyalar misali bu güç anımsanan duyguya dair zayıf bir hafızaya sahip gibi görünüyoruz. Dünyayla daha bütünleşik, ona daha bağlı olduğumuz uzak geçmişi hatırlar gibiyiz. Bu duygu, sanki sözcükler onu daha gerçek kılabilecekmiş gibi bütün kültürlerin efsanelerinde defalarca tanımlanmıştır. 
     Peki bunun evlilikle ne ilgisi var? Bazı nedenlerden dolayı bizler evlilik yaparken, eşimizin mucizeler yaratarak bu bütünlük duygusunu geri getireceği beklentisi içine gireriz. Eşimizin geçmiş zaman ülkesinin anahtarını elinde tuttuğunu ve bizim yapmamız gereken tek şeyin onu, kilidi açmaya ikna etmek olduğunu sanırız. Eşimizin bu konuda başarısız olması ise nihai mutsuzluğumuzun başlıca nedenlerinden biridir.